Şimdi efendim iki tip insan vardır. Biri iyi, diğeri kötü. Şimdi bu kötüler de ikiye ayrılır. Kalbi kötü olanlar, cahil cesaretleri neticesinde hadsizlik yapanlar. Ben hep Allah'ım bizi iyi insanlarla karşılaştır diye dua ederim. Arada çürük çıkıyor tabii. Ama hep mi denk gelir. Ben, kasten kötülük yapan, sürekli dedikodu yapıp kuyu kazan kişilerin Allah korkuları olmadığına inanıyorum. İşte ben o insanlardan korkarım. Neyin hesabındasınız yani? Yaşıyoruz işte ne gerek var saçmalamaya değil mi? O yüzden hemen uzaklaşmak lazım öylelerinden. Koşar adımlarla. Ben tek tek çıkarıyorum kafamdan, listemden, hayatımdan böylelerini. Acayip iyi geliyor. Hep derim az insan, çok hayvan. Konuyla alakası yok ama bu burada bir dip not olarak dursun belki okunur,laf yerini bulur, ohh ne güzel olur:))
Ha bir de, bir arkadaşım var pek severim kendisini. Kendisine bir market adıyla hitap ederim. Ondan da huzurlarınızda özür dilerim. Pek bi sevdiğim için annesi gibi davrandığımdan özel hayatına müdahale sorunsalı yaşadım. Küsüştük baktım şimdi 4 ay olmuş. Bu kadar anlamsız dost görünen sinsi düşmancıklar varken etrafımızda bari hakiki dostlarımızdan olmayalım değil mi? Öperim çocuk!
Efendim gelelim konumuza. Benim sevdiceğim çok horlar. Ama öyle pıs pıs değil. Bildiğiniz gürler. Canı sağ olsun. Ben alıştım artık. Balayında başlayan horlama serüvenimiz günümüze kadar devam etmektedir. İlk başlarda uyumaya çalışıyordum olmadı, sonra pamuk tıkadım işe yaramadı. En son tıkaç aldım o da fos çıktı. E kulaklıkla müzik dinleyerek te uyuyamıyorum. O yüzden önce ben uyuyayım sonra sen uyu muhabbetine başladık. Ama bu seferde ben uyuyamıyorum ha deyince, o sızıveriyor. Yine olmadı. Artık kim önce uyursa diye şansa bıraktık işi. Baktık olmuyor salona kaçıveriyoruz.
Hadi evde neyse kaçış noktaların var. Salon gibi.. Peki ya tatillerde? Aynı odanın içinde minimum 1 hafta. Ben kaç tatilimizde gece sabahlayıp bütün gün şezlongda uyuyup marsık gibi yandığımı bilirim. Hakkını yemeyeyim ama bazı zamanlarda da gidip küvette uyudu garibim, bazen de balkonda. Bir kere de lobi de uyumuştu ama şikayet etmişler e yani olacak iş değil.)
Ama en komiği sanırım gittiğimiz bir otelde yan odadakilerin odayı değiştirmesi olmuştu. Garipler zombi gibi gezmişlerdi bütün gün. Sonra dayanamayıp odayı değiştirdiler. Yan odada ne yaşıyor diye de sormuşlar. Aslında onların peşlerinden odayı değiştirip yine yan odalarına gitmek vardı ya neyse..
Bir keresinde de dışardayız. "Ben gelmeyeceğim mağazaya şurada oturur beklerim "dedi. İşim biraz uzun sürdü bir çıktım nasıl yağmur başlamış bir baktım benimki bankta uyuyakalmış. Adam sırılsıklam olmuş horul horul uyuyor. Korkmuştum artık. Çok derin uyur çünkü. Hatta sanırım 3 yıl önceydi. Nasıl rüya görmüşse ben de uyuyorum bana bir tekme attı uykusunda ve yataktan düştü. Ben can havliyle ayaklandım "noluuuyoooo yaaaa" diye, tek kale maç yapıyormuş, ben de hazır topum karşısında şut çekmiş. Daha böyle durumlar oldu. Bir gece de boks yapıyordu rüyasında. Artık Allahtan az yiyiyoruz da totomuz açıkta kalıp kötü rüyalar görmüyoruz zira benim için oldukça sancılı geçiyor:)
Bu arada ben de horlarım çaktırmayın. Bazen de o uyuyamaz. Hayat müşterek:) Biraz o, biraz ben...Senfonik takılırız biz. Evdeki kedinin kaçıp tuvalete saklandığını biliyoruz. Zavallı pisicik artık nasıl sesler çıkarıyorsak korkmuş düşünün artık. Eşler, yıllar geçtikçe artık birbirine benzermiş. Biz zaten tip olarak çok benzeriz. Kardeş misiniz diye soran bile oldu. Horlama konusunda da iyi bir ritm yakaladığımızı düşünüyorum.
Ama tabii kilolar gidince horultu da azalacak. Bunun da sebebi kilo çünkü. Yani sonuçta her mevzu dönüp dolaşıp kiloya geliyor. Kilo verme iyi gidiyor, hatta kendimden şişman birini görünce ayyy yazık çok şişman bile diyebilecek öz güvene yaklaşmaya başladım yani:))
Doktor kontrolü dışında kendi başınıza yapmayın bu işi. Muhakkak bir uzmana danışın. Diyet yaptığınızı sanıp kendinize zarar verirsiniz bilmeden.
Sağlıklı günler efendim:)
O zaman okuyan gözleriniz dert görmesin. Az yiyin e mi? Pai.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder