15 Şubat 2016 Pazartesi
15 Şubat Sevgililer Dünü
Biri sevgililer günü mü dedi? Pardon da deplasman var ne sevgililer günüsü?
Yine denk getiremedik.
Neyse ki efkarlı pandam maç bitiminde uçarak yanıma geldi. Ben de bakalım bu sene çıta yükselecek mi diye bekliyorum tabii. Geçen sene o gün annem bizde olduğundan bayağı cömert hediyeler almıştım. Ee bu sene de çiçek hariç lütfen her şeye varım demiştim. Bakalım ne düşünecek, nereye götürecek ümit dünyası işte.
Sabah erkenden geldi un kurabiyem. Elleri bomboş. Çantasını falan karıştırdım ceplerine baktım ama nafile. Boş ayol, hiç bir şey yok. Olsun dedim. Yoldan geldi belki sonra program yapmıştır o zaman verecektir ya da alacaktır. Nasıl iyi düşünüyorum ama konduramıyorum çünkü bana sevgililer günü için Adana'dan 5kg luk şalgam getirebileceğini. Evet sevgililer günü hediyem 5kg luk şalgam suyuydu (acısız). Buruk bir sevinç yaşıyordum, devrelerim yanmıştı. Evet şalgamı çok severim ama arkadaş o kadar da değil yani.
Hadi hazırlan çıkıyoruz dedi. Aha dedim bu şalgam ön şoklamaydı. Devamı geliyor dedim bir çırpıda hazırlandım. Evden çıktık, o da ne pastaneye gittik oturduk. Telefonundan maç skorlarına baktı ardından iş mesajlaşmalarını yaptı. Sonra kalktık hadi gidiyoruz dedi. Belki şimdi gidiyoruzdur, orası artık neresiyse dedim. Ümitle yolda ilerlerken kendimizi migrosta bulduk. Alışveriş yapıp eve dönelim bu kadar gezme yeter dedi Arkadaş, ben trip atmayayım, ben delirmeyeyim de kim delirsin. Herkes bir şeyler yapıyor biz mahalledeki pastane market ne varsa dolaşıyoruz. en iyisi eve dönüp tribi orada devam ettireyim çünkü sokakta olmuyor biliyor musunuz? Ayağım da sakat ya basıp gidemiyorum o tutuyor beni birlikte yürüyoruz.
Sonra bir elimi tuttu bir gülümsedi dünyam aydınlandı, düşündüm yahu zaten bana en büyük hediye eşim. Onun varlığı yeter yanımda olması yeter. Sevgililer günü de neymiş boşversene. Aşkın sevginin günü mü olur? Olmaz.. Her yer kalp her yer kırmızı. Aşkın yemeği lazanya, aşkın çiçeği gül, aşkın dansı, aşkın sebzesi.. Ne saçmaymış e ben neden tribe girmişim. Gözümüze sokulduğu için sanırım.
Boşver pandacım dedim kendi kendime sarıl yanındaki kurabiyene doldur şalgamını kaşınana kadar iç. 2 bardak içince kaşınmaktan helak oluyorum ama seviyorum ne yapayım. Yanına da bir adana löp löp götür. Konu nasıl buraya geldi bilmiyorum zaten evin köşesindeki kebapçının bana kasti var evde cam açamıyoruz nasıl güzel kokuyor. Elimde mendilim le le le diye halay çeke çeke gidesim geliyor oraya.
Yok, olmuyor ben romantik olamıyorum, romantik bir şeyler yazamıyorum. Kim sevgilisine un kurabiyem, közde patlıcanım, kaymaklı ekmek kadayıfım, kireçte söndürülmüş kabak tatlım diye hitap eder ki? Yine acıkıyorum kısa keseyim.
Sevdiklerimizin kıymetini bilelim, onlarla olduğumuz her gün özel. Ha bir de şalgamı çok içeyin hala kaşınıyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
������
Yorum Gönder